Sym Jet 14 125cc izlenimleri (Motosiklet)

Sym Jet 14 125cc izlenimleri

Ana Sayfa | Blog | Sym Jet 14 125cc izlenimleri (Motosiklet) - 13.12.2020

Sym Jet 14 125cc izlenimleri

2020 yılının birlikte getirdiği önemli zorluklardan biride şüphesiz ekonomik zorluklar ve alım gücünün iyiden iyiye düşmesi oldu. hayatımızdaki hobilerin yerini temel ihtiyaçlara bıraktığı şu dönemlerde, araba ihtiyacını karşılamak şöyle dursun, onun yerine zorunlu ikame motosiklet ile karşılamak isteyenler düşük cc motosikletleri bile alamaz hale geldiler.

2020 yılının birlikte getirdiği önemli zorluklardan biride şüphesiz ekonomik zorluklar ve alım gücünün iyiden iyiye düşmesi oldu. hayatımızdaki hobilerin yerini temel ihtiyaçlara bıraktığı şu dönemlerde, araba ihtiyacını karşılamak şöyle dursun, onun yerine zorunlu  ikame motosiklet ile karşılamak isteyenler düşük cc motosikletleri bile alamaz hale geldiler. Öyle ki 125cc bir Japon Scooter 30bin ₺ sınırına kadar ulaştı. Yani yaklaşık 13 aylık asgari ücret ile yemeden içmeden para biriktirip bir scooter alabiliyorsunuz. 

Hal böyle iken bir çok insan parasının karşılığını en iyi şekilde alabileceği, fiyat performans oranını tutturabilen motosiklet arama girişimlerinde bulundular. İşte Sym Jet 125 tamda onlardan bir tanesi.

Sym Jet 14 125

Tasarım

Uzaktan bakıldığında bir maxi scooter endamında ve rakiplerine oranla oldukça yakışıklı bir scooter.
Bayide gördüğümde kırmızı rengi ve cazibesiyle beni doğrudan kendisine çekmeyi başardı. 125cc olduğunu öğrenince şaşkınlığım biraz daha artmıştı.
Led gündüz farı, led arka stoplar güzel detaylar. Oturuş pozisyonu ve ayak koyma mesafesinin büyüklüğü şehir içindeki bir çok ihtiyacınıza çözüm olacak şekilde tasarlanmış. Öne takılan Tur camı ve arkaya koyulacak bir çanta ile görünümü daha da heybetli bir hal alan jet 125 2 kişi ile de oldukça tatminkar bir sürüş sağlıyor.
Ayaklarınızı uzatabileceğiniz hafif bir alan ise iyi düşünülmüş.

Teknoloji:
125cc, 10.2 beygir, hava soğutmalı tek silindirli 128kg ağırlında olan Sym Jet 125'in Önde disk arkada kampana fren kullanılıyor. Tüm  teknik detaylarını internette kısa bir araştırma ile bulabilirsiniz. Ben burada daha çok kağıt üzerindeki bu teknik terimlerin gerçek dünyaya yansımasından bahsedeceğim.

Tek silindirli ve gücünü üst devirlerde veren Jet 125, alt devirlerde son derece can sıkıcı olabiliyor. İlk başlarda titreşimi rahatsız etse de zamanla ya titreşim azalıyor ya da siz alışıyorsunuz. Bir kaç bin km sonra bu titreşim olayı aklınızdan çıkıyor. Ağırlık dengesi iyi ayarlanmış ve kolayca kontrol edilebiliyor. Ayna açıları orta üzeri seviyede ayarlanmış kör noktalar var ancak bir çok motosiklete göre yine de iyi diyebilirim. 
Tek kişi performansı şehir içinde sorunsuz. İlk bakışta performansının yetmeyeceğini düşündüren jet 14, şehirler arası yolda yolun akışına uyum sağlamakta düşündüğünüz kadar zorlanmıyor. Şöyle ki, iyi bir motosiklet sürüş tecrübeniz varsa, doğru konumlanma yolu iyi okuma ile 100km hız ile güvenli seyir edebiliyorsunuz. 90-100km hıza kadar gazı köklemeden limitleri zorlamadan seyir edebiliyorsunuz. Motorun hız limiti 120km hızda, hız kesicinin devreye girmesi ile son buluyor. Yüksek hızlarda aşırı zorlanan ve titreyerek güvensizlik veren bir çok düşük cc motor sürdüm ama Jet 14 125 onlardan biri değil. Yüksek hızların hakkını veriyor ve bu kadar küçük bir cc nin ürettiği güç yüzünüzü güldürüyor. 
Bunları söylüyorum, ve motorun kendine göre yüksek hızlarının hakkını verdiğini rahatlıkla söyleyebiliyorum. Düşünün ki bir önceki motorum Yamaha Mt09 :) 

Lastik boyutları iyi seçilmiş, çukurlar ve bozuk yollarda düşerim tedirginliği yaşatmıyor. 
Amortisörler oldukça sert, ayarlanabildiğini duydum. Ama iki kişi biniyorsanız standart ayarı yeterli. ,
Eğer lastikleri olması gerektiğinden daha fazla hava ile doldurursanız ve tek biniyorsanız bozuk yollarda böbreklerinizi bırakabilirsiniz.
Bazen tek bazen artçı ile bindiğim ve bolca test ettiğim ideal ortalama lastik basınçları şu şekilde oldu:
Ön 29psi, arka 32psi.

Gösterge paneline değinemiyorum bile çünkü değinecek bir şey yok.
Bence göstergeyi tamamen kaldırıp yerini boş bıraksalardı daha iyi olurdu :) 10 yılda 40a yakın farklı model sürmüşümdür gördüğüm en kötü gösterge paneli maalesef.

Sele altında bir düğme bulunuyor. Motosikletinizi park ettikten sonra, o düğmeyi on konumuna getirerek motorun çalışması engelleniyor bir nevi çalınmaya karşı bir küçük önlem daha.

Imbobilizer vb bir teknoloji maalasef yok. Anahtarınız kopyalanıp motorunuz pekala çalınabilir.

Kombine fren sayesinde ön freni sıktığınızda teker kayıp düşermiyorum korkusu yok. Frenleri sonuna kadar sıkabilirsiniz.
Frenleri sıktığınızda motorun güvenli mesafede duracağına pek güvenmeyin. Zira bende frenler güven oluşturmadı. Sürekli temkinliyim frenleme yaparken. 
Normal bir hızda başarılı bir frenleme yaptığımı düşünerek, dönmek istediğim sapağı ıskaladığımda bunu anladım.


Yakıt:
Şamandırası yukarda ve kırmızı çizgiye geldiği halde içinde hala yarım depoya yakın benzin olan yarı bozuk benzin göstergesi yüzünden yakıt hesaplamak için klasik depoyu ağzına kadar doldurma ve gittiğiniz km ile aldığınız yakıtın ortalamasını bulma yöntemi ile yakıt kısmını hesaplayabilirsiniz.
Şuana kadar en düşük 2.5 lt/100km, en çok 2.96lt/100km yakıt harcadım.
Belirtmekte fayda var, şehirler arası yolda daha fazla yakıyor. 
7.5 litre deposu var, gösterge de kırmızıya geldiğinizde ancak 4.5 litresini harcamış oluyorsunuz.
Sunduğu menzil yeterli, yakıt konusunda memnunum. Rakiplerinin bir kısım altında olduğunu tahmin ediyorum.

Kullanım Hissiyatı:
Motora ilk bindiğimde şunu söyledim: Çok fazla titriyor. hem ayak altından hem ellerden vuruyor adeta. 
ve yavaşken gazı açtığınızdaki kavrama bekleme süresi yüzünden kaza yapacağımı sandım. Siz gitmeyi düşünüyor ve gazı açıyorsnuz ama motor arkanızdan 2saniye gecikmeli geliyor. Sırf bu bile motordan hemen soğutan bir hareket oldu.
Bunu bir tarafa bırakırsak, Kırmızı rengi, oturuş posizyonu ve 3 yıllık bir aradan sonra yeniden 2 teker üzerinde olmak iyi hissettirdi. 
Şuanda bir zorunluluk olarak motor sürmek durumundayım, geçici ve yazının ilk başlarında da belirttiğim alım gücümüzün yönlendirmesi neticesi beni Sym'ye ulaştırdı. 
Geçen sene yarı fiyatına alabileceğiz, ve bu fiyatlara 300-400cc motosiklet alabileceğiniz zamanlar çok yazık ki şuan çok geride kaldı. Umuyorum ki bu durum önümüzdeki yıllarda değişir.

Yazıyı okumayı sürdürmeye devam etmeniz elzem. Zira zamanla ya motorun açılması ya da alışma denilen olgunun oluşmasından dolayı titreşim sanki azaldı, ve geç kavrama durumu minimum seviyelere indi. 
Yani motor yol yaptıkça kendini daha iyi ifade edebilmek için çırpınıyor ve adeta şöyle diyor: "Lütfen bana biraz daha şans ver tam potansiyelimi açığa çıkarmak için kendimi zorluyorum."

Evet katılıyorum ve şans veriyorum, nede olsa rakiplerinin çok altında, iyi bir görüntü, sorunsuz ve ekonomik bir sürüş keyfi yaşatıyorsun. Kullanım amacıma uygunsun, şehir içi tüm ulaşım ve taşıma ihtiyaçlarıma çözüm oldun, denize girmeye giderken tüm çanta ve eşyalarımı taşıyorsun, kamp sandalyelerim, sırt çantalarım ile dağ bayır gidiyorum. Kısa mesafeli komşu il ve ilçelere güvenli hızlarda zorlanmadan gidebiliyorum...

Kimler Tercih Etmeli:
Bu kısmı yeni başlayanlar, ekonomiyi önemseyenler falan gibi klişe laflarla gerçekten doldurmak istemiyorum. 10 yıllık motor tecrübemle bende tercih edebiliyorum, yeni başlayanda tercih edebilir. her motor herkese hitap edebilir. Bunun için evvela kişinin ne istediğini bilmesi önemli. 
Yine de başlığın altında bu soruyu yanıtlamak için vereceğim cevap giriş kısmında özetlediğim paragraftakileri kendine muhatap bulabilir.

Japon Rakiplerine Göre; 
Japon rakipleri gibi sorunsuz, kolay arıza yapacağını düşündürtmüyor. Malzeme kalitesi tatmin edici, fiyatı rakiplerinin altında. Bir japonun verdiği servis ve parça ağı var mı emin değilim. Bazı şeyleri de yaşayarak öğreniyor insan.
Honda Nc700x motorumla Türkiye Turunda Diyarbakır'da bile servisi bulup yağ değiştirmişliğim varken, Piaggio motoruma bir civata bulamadığım için Bartın'da 1 hafta mahsur kalmışlığımda var.
Şuana kadarki deneyimlerim bindiğim motorun bir japon'dan pekte aşağıda kalır bir yanı olmadığını hissettiriyor.
Yine de parça ihtiyacı, tamir ihtiyacı gibi durumlarda yaşatacağı senaryoları henüz deneyimlemediğimden bu konuda yazabileceklerim bu bilgilerle sınırlı.

Eksi Özellikleri
Artçı ayak koyma pedleri çok yanlış yere yapılmış. Sıkça artçı ile binecekseniz bu bir sorun olmaya başlayabiliyor. Zira durduğunuzda ayaklarınızı yere koyduğunuzda artçının ayakları yüzünden rahat edemiyorsunuz. O yüzden almaya karar vermeden önce kısada olsa bir test sürüşü yapmanızda fayda var.

Geç kavrama ilk başlarda sorun olsa da motorun yol yaptıkça kendine gelmesi durumunu göz önüne alarak eksi puandan kurtarabiliriz.

Özet olarak bakıldığında, Sym Jet 14 125, tasarımı, ekonomisi, klasmanındaki gücü, dengesi ve içiniz rahat şekilde artısı ve eksisi ile kaliteli bir sürüş sunan bir scooter.

* Fotoğraflar en kısa zamanda güncellenecektir.




http://www.alialtuntas.net/blog/detay/2/24/Sym-Jet-14-125cc-izlenimleri
Sym Jet 14 125cc izlenimleri